Özel Yaşamımda Öncelikler
Avusturya İnnbruck’da bir Pazar sabahı Polonyalı bir doktor “ haydi kayağa gidelim” diye bana geldi. Ben kendisine kayak yapmayı bilmediğimi söyledim, şaşırdı. Hem Innsbruck’da kalacaksın, hem de kayak yapmayacaksın… yazık! yazık! gibi laflar etti.
Sonra dünyada büyük ve yaygın zevkler arasında 2’ci sırada kayak var diye ekledi. Birincisi nedir? diye saf saf sordum. Aşk,… sevgi vs. diye bu birinci zevki bana münasip bir dille açıkladı. Ben bu sözlere çok alındım ve kırkından sonra kayak yapmayı öğrendim. Bugün 62 yaşındayım, ailece her kış bu lüksümüzü sürdürüyoruz. Gerçekten de kayak çok zevkli bir spor, tertemiz bir havada bembeyaz bir kar örtüsünde, her türlü hareketin ve hız denetiminin senin elinde olduğu, derdi-tasayı unutturan, büyüleyici bir spor.
![]() |
Benim yaşamımda bana büyük huzur veren, dinlendiren, beden ve ruh sağlığımı güçlendiren ve üçüncü sırada yer alan bir uğraşım daha var. Toprakla uğraşmak. Çeyrek yüzyıldır bu zevki en iyi şekilde yaşıyorum. 500m2 küçük bir bahçede her türlü meyve ve sebzeyi kendim yetiştiriyorum. Domateslerim, salatalıklarım, biberlerimin derken enginardan kereviz’e, üzüm, elma, armuttan tutun, şeftaliye, eriğe ve nektarin’e kadar... Aladağ’da gördüğüm her şeyi en az oradaki lezzette bu küçük bahçede bulabilirsiniz. |
Aslında masa tenisi benim yaptığım en iyi spordur. Raketi, pingpong topunu ilk kez askerde elime aldım. Askerde iyi bir tenis hocasına (askerlik arkadaşım) rastladım. Öğrettiklerini iyi uyguladım, sonra oynaya oynaya ilerlettim. Masa tenisi her yaşta oynanabilecek bir spordur. Çocukları, özellikle kızlarımızı teşvik etmemiz gerektiğini söyleyebilirim. Spor sağlık, spor güzellik demektir, spor disiplindir-ahlaktır, spor yeteneklerimizi en üst düzeye çıkarmak demektir.