Yara ve Sorunlar-1
Son günlerde üç yaralı olgunun ortak haberleşme platformuna taşınması ve gösterilen ilgi üzerine, konuyla ilgili düşüncelerimi yazmaya karar verdim.
1.olgu: DM’ su olan, 72 yaşında alt karın ön duvarında “Nekrotizan Yumuşak Doku İnfeksiyonu” olan kadın hasta defalarca (8 kez) debridman yapılmış, eski yeni pek çok yara bakım ürünü kullanıldığı halde bir sonuç alınamamış. Sonunda kullanılan bir solüsyonla (ismi verilmiyor) iyileşme gerçekleşmiş. İnfeksiyonu yok eden grefle iyileşmeyi sağlayan bu “mucize ürünün” adı bizlere soruluyor.
Kısaca özelliklerini sıraladığım bu yaraya benzer yaraları ben çok sık görüyorum. Akut fazda daha hastayı gördüğüm anda yaptığım insizyon ve nemli emici pansumanlarla (günde 2-4 defa) yarada kötüye gidiş durur, hastanın genel durumu hızla düzelir, cilt altı planında geniş bir alana yayılmış (dekole alanlar)infeksiyon hızla geriler, nekroza gideceği tahmin edilen geniş bir cilt bölümü de pansumanlarla geri kazanılır(ekteki resme bakınız).
Sözü edilen olguda akut fazda neler yapılmış bilmiyoruz. Yapılan çok sayıda debridmandan sonra yeni nekrozların ortaya çıkması ve bir türlü temiz granulasyon dokusunun oluşturulamaması, debridman zamanın doğru seçilememesi ve debridman sonrası pansumanların etkinliğinin yetersiz olmasına bağlı olabilir. Ama bu hastanın uzun tedavi sürecine iyi direndiği bir gerçek. Bu olguda (resimde ki aşamada) benim yapacaklarım:
Öncelikle etkili pansumanlar,antibiyoterapi ve bunların doku viabiltesine sağlayacağı destekle debridman. Bu yaranın da enerjik yara bakım programıyla kısa sürede greftlemeye hazır hale geleceğine inanıyorum.
YARA TEDAVİSİNDE (KONUYLA İLGİLİ) GENEL İLKELERİM
Açık yara tedavisinde antiseptik solüsyonların bakteriden önce canlı hücrelere zarar verdiğine ve yarada rejeranasyonu geciktirdiğine inanırım. Ve o nedenle de 30 yıldır kullanmam. Kendi gözünüze tatbik etmekten korktuğunuz bir maddenin açık yarada kullanmasına da hep karşı olmuşumdur.
Yaraya lokal antibiyotik uygulamam yok gibidir.
Fizyolojik serumla yapılan pansumanlardan (özellikle, nekrotizan yumuşak doku infeksiyonu, bası yarası vs gibi kan dolaşımı sorunu olmayan, geniş alana yayılmış, eksüdası bol yaralarda) daha etkili ve üstün pansuman tanımıyorum(nitelik ve niceliğine uymak koşuluyla).
Yara tedavisinde her hangi bir solüsyon, pomat veya yara bakım ürününün başarıyı sağlamaya yetmeyeceğini, başarının yarayı doğru anlamak ve doğru değerlendirmek ve yara biliminin tüm ayrıntılarını bilmek ve uygulamakla sağlanacağına inanırım.
Açık yara tedavisinde ölü kemik dokusunun üzerini gerftle veya fleple kapatmayı doğru bir yaklaşım olarak kabul edemem. Sözü edilen (2. olgu) olguda olduğu gibi devital kemik iyileşmenin önünde duran ve aşılması ancak onun oradan uzaklaştırılmasıyla mümkün olan bir engeldir ve kronik infeksiyonun da nedenidir. Ölü kemik varlığında, yaraya konservatif yaklaşımlar (pansuman, HBO, VAC. Ozon vs) bir sonuç vermez.
İyileşmenin anahtarı kanlanmadır. Diyabet ve vasküler hastalıkların ekstremitelerdeki yol açtığı yaralar dışında, vücudun herhangi bir yerinde iyileşmeyen bir yarayla karşılaşıyorsak öncelikle yarayı değerlendirmede hata veya tedavide bir eksiklik olduğunu düşünmek gerekir.
Dr. Muzaffer ALTINDAŞ
Eki: Şu an hastanemizde appendektomi ameliyatindan sonra nekrotizan yumuşak doku infeksiyonu ortaya çıkmış bir olgunun resmi